CRISPR Teknolojisiyle Kanser Hücreleri Yeniden Programlanarak Sağlıklı Kas Dokusuna Dönüştürüldü

Gen düzenleme ile kanser tedavisinde devrim niteliğinde bir adım.

Biyomühendislik
2 Min Read

Bilim dünyası, biyomühendislik ve kanser araştırmalarındaki devrimsel adımlardan birini atarak CRISPR gen düzenleme teknolojisini kullanarak kanser hücrelerini sağlıklı kas dokusuna dönüştürmeyi başardı. PNAS dergisinde 28 Ağustos tarihli bir araştırmada yayınlanan bu çalışma, rhabdomyosarkom (RMS) adı verilen ve çoğunlukla 10 yaş altı çocuklarda görülen nadir bir kas kanseri türü üzerinde gerçekleştirildi.

RMS’nin tedavisinde genellikle cerrahi, radyasyon ve kemoterapi gibi invaziv yöntemlere başvurulmaktadır. Ancak bu yeni çalışma, kanser hücrelerini sağlıklı hücrelere “sıfırlama” yöntemiyle dönüştürme sürecini gösteriyor. Bu süreç, “farklılaşma terapisi” olarak adlandırılır. Aslında, farklılaşma terapisi konsepti, kemik ve kan kanseri gibi diğer kanser türlerinde de denemiş bir yöntemdir. Bu tedavilerde hedef, genellikle kanser hücrelerinde belirli bir proteinin aktivitesini inhibe ederek bu hücrelerin normal hücrelere dönüşmesini teşvik etmektir.

CRISPR teknolojisi, genlerde hedef odaklı ve özgül düzenlemeler yapma kapasitesiyle bilinir. Araştırmacılar, bu teknolojiyi kullanarak RMS hücrelerinde farklılaşmayı engelleyen PAX3-FOXO1 adlı bir proteinin etkileşimde olduğu genleri belirlemeye çalıştılar. Sonuçta, nükleer faktör Y (NF-Y) adında bir proteinin inhibe edilmesiyle, RMS hücrelerinin sağlıklı kas hücrelerine dönüştüğünü keşfettiler. Bu, kanserli hücrelerin genetik yapılarını değiştirerek normal kas hücrelerine dönüşmelerini sağlayan bir mekanizmadır.

Ancak, bu başarılı sonuçların klinik uygulamalara dönüştürülmesi için birçok engelin aşılması gerekiyor. Özellikle NF-Y, sağlıklı hücrelerde de metabolizma ve hücre döngüsü gibi hayati süreçlerin düzenlenmesinde rol oynar. Bu nedenle, NF-Y’yi hedefleyen bir tedavi yönteminin, sağlıklı hücrelere zarar vermeden sadece kanserli hücreleri etkilemesi gerekmektedir.

Vakoc ve ekibi, RMS hücrelerinin PAX3-FOXO1 ifadesinde yüksek duyarlılık gösterdiklerini ve bu nedenle NF-Y’nin sadece kısa bir süre için inhibe edilmesinin sağlıklı dokulara zarar vermeden bu hücreleri dönüştürebileceğini öne sürüyor. Ancak bu stratejinin gerçekten etkili bir tedavi yöntemi olup olmadığı konusunda daha kapsamlı araştırmaların yapılması gerekiyor.

Share This Article
Leave a comment