Texas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi’ndeki araştırmacılara göre, anti-PD-L1 monoklonal antikoru durvalumab ve diğer yenilikçi ajanlarla kombine edilmiş immünoterapi, erken evre küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (NSCLC) için neoadjuvant (ameliyat öncesi) durumda tek başına durvalumab tedavisinden daha etkili.
Araştırmanın bulguları, Cancer Discovery dergisinde yayınlandı ve ilk olarak Amerikan Kanser Araştırmaları Derneği (AACR) 2022 Yıllık Toplantısı’nda tanıtıldı.
Çok merkezli, randomize Faz II NeoCOAST klinik denemesi, neoadjuvant durvalumab’ın tek başına ve anti-CD73 monoklonal antikoru oleclumab, anti-NKG2A monoklonal antikoru monalizumab ve anti-STAT3 antisense oligonükleotit danvatirsen gibi yenilikçi immünoterapilerle kombinasyon halinde kullanımını değerlendirdi.
Bulgular, neoadjuvant durvalumab tedavisinin tüm kombinasyonlarla durvalumab monoterapisinden daha yüksek majör patolojik yanıt (MPR) oranlarına yol açtığını gösterdi. Bu, hasta ömrünü kanserlerinin tekrarlamadan uzatma hedefine ulaşma çabalarını destekliyor.
Araştırmanın sınırlamaları arasında, uç noktaların keşfedici niteliği, küçük örneklem boyutları ve merkezi inceleme olmaksızın araştırmacı tarafından değerlendirilen sonuçlar bulunuyor.
Bu sonuçlara dayanarak, araştırma ekibi, durvalumab’ın kemoterapi ve ya oleclumab, monalizumab ya da diğer yenilikçi ve umut verici immüno-onkoloji ajanları ile birlikte kullanıldığı NeoCOAST-2 adlı bir takip klinik denemesini planladı. Açıklamalarda bulunan Tina Cascone, “Çalışmamız, translasyonel bulgular gözetilerek tasarlanmış klinik denemelerin, yeni immün tabanlı kombinasyonların hızla ilerlemesini nasıl destekleyebileceğine dair bir kanıttır,” dedi.