svg

Kanserin Yollarını Kesmek: Tedavide Yeni Bir Yaklaşım

adminKanser1 month ago25 Views

Kanser Yollarını Kapatmak: Yeni Bir Tedavi Yaklaşımı

Günümüzde kanser tedavisi, bilim insanlarının en çok üzerinde durduğu konulardan biridir. Weizmann Bilim Enstitüsü’nden araştırmacılar, kanser hücrelerinin bağışıklık sisteminden nasıl kaçtığını gösteren çarpıcı bir strateji ortaya koydular. Son çalışmalarında, agresif meme kanseri hücrelerinin çevrelerindeki bağışıklık hücrelerini manipüle ederek “moleküler köprüler” oluşturduklarını keşfettiler. Bu köprüler, kanser hücrelerinin bağışıklık tepkisinden kaçınmasına ve tümörlerinin ilerlemesine yardımcı olmaktadır.

Bu yenilikçi araştırmanın odaklandığı kanser türü, üçlü negatif meme kanseri (TNBC) olarak bilinen, hormon reseptörleri veya HER2 proteini açısından zayıf olan bir kanser türüdür. TNBC’nin tedavi edilmesi oldukça zordur, çünkü bu tümörler bağışıklık sistemi tarafından tespit edilmeden kalma yeteneğine sahiptir. Ekibin yaptığı çalışma, TNBC’nin tümör mikroçevresindeki mekanizmaları incelemek üzerinde yoğunlaşmıştır.

Araştırma, Profesör Idit Shachar liderliğindeki bir ekip tarafından yürütülmüştür. Bu ekip, daha önce kan kanseri hücrelerinin yanlarındaki destek hücreleri ile nasıl iletişim kurduğunu kanıtlayan bir çalışma gerçekleştirmişti. Bu iletişimde, CD84 adlı bir proteinin önemli bir rolü bulunmaktadır. CD84, kanser hücrelerinin hayatta kalmasını ve çoğalmasını sağlayan bu moleküler köprülerin inşasında kilit bir protein olarak öne çıkıyor.

Son bulgular, TNBC’ye sahip hastalardaki kanser hücrelerinin düşük CD84 seviyesi sergilediğini, ancak çevresindeki bağışıklık hücrelerinde CD84 seviyesini artırarak köprülerin oluşmasına yol açtığını göstermektedir. Bu moleküler köprülerin varlığı, tümörü bağışıklık sisteminin etkisinden korumakta ve tümör progresyonunu artırmaktadır.

Araştırmanın en dikkat çekici bulgularından biri de, tümörlerdeki artmış CD84 seviyeleri ile daha düşük hasta yaşam süreleri arasında bir ilişki olduğunu göstermesidir. Yüksek CD84 seviyesine sahip olan hastalar, daha az seviyedeki hastalara göre daha kısa süre hayatta kalmıştır. Bu durum, CD84’ü hedef almanın potansiyel bir tedavi stratejisi olabileceğini düşündürmektedir.

Deneyler kapsamında, CD84’e sahip olmayan genetik olarak değiştirilmiş fareler üretilmiştir. Bu farelerin tümör gelişimini gözlemlediklerinde, genetik olarak değiştirilmiş farelerin boyut olarak daha küçük tümörler geliştirdikleri görülmüştür. Bu sonuçlar, CD84’ün tümörlerin ilerlemesindeki rolünü desteklemekte ve bağışıklık sisteminin etkisini artırabileceğine işaret etmektedir.

Ekip, moleküler köprülerin inşa edilmesini engelleyen bir antikoru farelere uyguladı. Bu müdahale, farelerde tümör büyümesini yavaşlatmakla kalmadı, bazı durumlarda farelerin tamamen iyileşmesini sağladı. Bu bulgular, insanların tedavi süreçlerine de uygulanabilecek sağlayacak yeni bir stratejinin kapılarını açmaktadır.

Çalışmanın ilginç yönlerinden biri de, düzenleyici B hücrelerinin rolüdür. Bu hücreler, tümör mikroçevresinde bağışıklığı baskılamakta etkili olacak moleküler köprüleri oluşturur. Bunun sonucunda, düzenleyici B hücrelerinin bağışıklık tepkisini baskılayıcı proteinler üretmesi sorunun karmaşık hale gelmesine neden olmaktadır.

Bu araştırmanın ilerlemesiyle, Weizmann Enstitüsü’nün ticari kolu olan Yeda Araştırma ve Geliştirme ile City of Hope merkezinin işbirliği sonucunda Slam BioTherapeutics adında bir şirket kurulmuştur. Bu şirket, anti-SLAM antikorları kullanarak kanser tedavileri geliştirme hedefindedir. Şirketin odaklandığı nokta, kanser hücrelerini hedeflemekten ziyade, tümör mikroçevresini hedef alarak tedavi sunmaktır.

CD84 odaklı tedavi, TNBC dışında yüksek CD84 ekspresyonu gösteren geniş bir kanser yelpazesine hitap etme potansiyeline sahiptir. Antikor tedavisinin özgüllüğü, CD84’e sahip hücreleri tanıyarak etkilemesidir. Bu tedavi yöntemi, sağlıklı hücrelere minimum zarar verirken kanserli büyümelere karşı etkinliği artırma şansı sunmaktadır.

Kanserle mücadeledeki bu gelişmeler, hastalar için yeni umutlar yaratma potansiyeli taşımaktadır. CD84 hedefli tedavi stratejileri ile birlikte bağışıklık sisteminin gücünü ortaya çıkaran yaklaşımlar, yeni nesil kanser tedavilerinin bel kemiğini oluşturacaktır. Araştırmalar sonucunda geliştirilen tedavi yöntemlerinin, kanser hastalarının yaşam kalitesini artırmasının yanı sıra, hayatta kalma oranlarını da yükselteceği umulmaktadır. Böylece, kanser hastalığı korkulan bir teşhis olmaktan çıkıp, yönetilebilir bir hastalık haline gelebilir.

0 People voted this article. 0 Upvotes - 0 Downvotes.

Leave a reply

Recent Comments

No comments to show.
Join Us
  • Facebook38.5K
  • X Network32.1K
  • Behance56.2K
  • Instagram18.9K

Stay Informed With the Latest & Most Important News

[mc4wp_form id=314]
svg
Categories

Advertisement

Loading Next Post...
Follow
svg Sign In/Sign Up svgSearch svgTrending
Popular Now svg
Scroll to Top
Loading

Signing-in 3 seconds...

Signing-up 3 seconds...